Fringe kesinlike bahsedilmesi ve izlenilmesi gereken bir dizi. 5 sezon süren , yeri dolmayan , açıp baştan sıkılmadan birkaç tekrar izleyebilceğiniz kaliteli bir yapım.Gerçi sadece Walter Bishop karakterini canlandıran John Noble bile Fringe izlemeniz için yeterli bir sebep olabilir.İzlediğim bir video sonrası başlıklarımı ordan alıp yazıma başladım.The Cow: izleyenler bilir Walter'ın bir deney için getirttiği ineğimiz Gene . Etinden sütünden faydalanıldı ve final bölümünde yad edilip kıymeti gösterildi.
Drugs: Herşey zaten Walter ve William Bell'in cortexiphan deneyleriyle başlamıştı , onla da bitti. Bir çok yararını gördük Olivia üzerinde etkilerini izledik , gerçek olsa diye içimizden geçirdik. Diğer maddemiz LSD , onun tamamen ayrı bi başlıkta incelenmesi gerekiyor ama Walter ve lsd aldığı bölümler biz fringe izleyenlerin en zevk alarak izlediği bölümler olmuştur.
Food: Fringe deyince Walter Bishop , Walter deyince hangimizin aklına yemeğe olan düşkünlüğü gelmiyor ki? Meyan kökü, milkshake , zencefilli gazoz, kök birası; en iğrenç olayın , incelemenin ortasında dahi Walter'ın yemek yemeyi düşünebilmesi diziye eğlence katan anlardı.
Observers: 4 sezon boyunca bizden biri gibi tanıtılan Observerlar 5. sezon da en büyük düşmanımız oldu. Oysa biz onları bol acı seven , duygularından arınmış, zamanın her anında bulunup olaylara müdahale etmeden gözlem yapanlar olarak tanıyıp sevmiştik. Olsun yine de kurtuluş planında iyi Observerlardan Semtember'ın katkısı büyük.
Spectacular Cases: Bizi ilk andan Fringe'e bağlayan kabul edelim ilginç olaylardı. İlk 3 sezon daha yoğun olmakla birlikte ,birbirinden ilginç olaylar gördük ve hepsine çözümün Walter Bishop deneylerinden geçtiğini öğrendik. Beni en çok etkileyen kanatlı canlılara olan korkum sebebiyle yırtıcı kraliyet kelebeklerinin olduğu bölümdü.
Action: Fringede ana konu çözülemeyen ilginç olayların sınır tanımaz bilim adamımız Walter Bishop tarafından çözülmesi olsa da ortada bi ekip var , bu ekip FBI'dan Olivia Dunham ile başı çekiyor. FBI olunca hareket bol oluyor.
Funny Moments: Öyle bilimkurgu , ajan , FBI deyip geçmeyin değme komediye taş çıkaran sahneler ;bilimadamı , aşçı , hafif deli Walter tarafından fazlasıyla yerine getiriliyor.
Language: Almanca , latince , arapça dizide kullanılan dillerden bazıları.
Anagram: Anagramlar ;zeki ajanlarımız Olivia ve Astrid , bilim adamımız Walter , 190 IQ 'ya sahip oğlu Peter Bishop tarafından sudoku çözer gibi çözülüp kullanılıyor
Parelel Evren: Fringe denince parelel evrenden bahsetmemek olmaz. Tek bir Peter Bishop var ama paralel evrende Olivia daha kıvrak, Walter daha zalim ve kehribar daha bol ama paralel evreni de seviyoruz finale katkıları büyük.
Astrid: Olivia'nın yardımcısı olarak diziye başlayan FBI ajanı Astrid , Walter'ın araştırma, inceleme, temizlik, yemek gibi saymakla bitmeyen alanlarda yardımcısı olarak diziyi noktaladı.Çok sevildi ama ismi bi türlü doğru söylenemedi ; son bölüm hariç. Walter'ın Astrid'e yanlışlıkla söylediği isimlerin bir listesi:
Asterisk, Asteroid, Astringent, Aspirin, Asterix, Astricks, Ostrich, Esther Figglesworth , Ashram, Claire, Aphid, Ascot, Athos, Alex, Aspen , Afro, Astril , Abner, Agnes, Asner , Acid
4 yorum:
Sizce son sezon biraz sıkmadı mı ? Şahsen observer ların gizemini koruduğu zamanlar dizide çok farklı bir hava vardı.
peter ın kızı ile ilgili yaşanan duygusal durumlar biraz yapmacık kaldı diye düşünüyorum. dizideki oyunculuk kalitesi son sezonda bundan dolayı oldukça kötüydü bence.
ayrıca observerların timejump durumları dolayısı ile her an her yerde olabilme yetenekleri tam manasıyla oturtulamamış bazı kurgusal sebeplerden dolayı yer yer sekteye uğradı. demem o ki windmark nasıl olur da bishop'un laborotuvar'ına bi kere olsun ışınlanmaz ? ya da peter ın kızını öldürdükten sonra neden annesiyle babasıyla vedalaşsın diye 5 dakika dışarı çıkıp sigara içip tekrar içeri ışınlanır.
seri boyunca oldukça güzel tabanlara oturtulmuş bir çok "spectacular cases" varken son sezondaki bahsettiğim tarz boşluklar diziye gölge düşürdü bence.
son sezonu kendi içinde değerlendiriyorum ben . yoksa ilk 3 sezon ile karşılaştırıldığında eksiği çoktur. ama izleyicinin baskısı ve kanalın desteğiyle çekilen bir sezon olduğu için konu acele bir şekilde toparlanmaya çalışılmış bu yüzden de o duygu eksikliği olduğu doğrudur. en basitinden biz etta'nın varlığına alışamadan kızı öldürdüler.
bunun dışında yazıda da belirttiğim gibi observerlar çok farklı tanıtılıp sırf konu uzatmak için son sezonda tamamen değiştirildiler. bunun nedeni de izleyiciye çok iyi verilemedi.ben 4. sezon finalini, 5. sezona bağlayan sahne hariç daha tatmin edici bulurum hep. konuyu bu kadar bağlamışken ne gerek vardı diye düşünmüşümdür ama tabi fringe bu bir çok kişi de olduğu gibi bende de yeri ayrı, o eleştirdiğimiz ayarda bile devam etse birçok yapımdan kalite olarak çok farklıydı.bu sebeple tek bir sezon yüzünden haksızlık etmek istemeyip genel olarak verdiği zevki anlatmak istedim.
fringe i beğenmiyor değilim, bende hayran kaldım. 2 haftada tüm sezonlarını izledim. yazılmaya değer olduğuna katılıyorum. son sezonu da önceki sezonların hatrına makul görelim.
bu dizi hakkında tartışılabilecek başka bir konu da insanların fringe'e neden hayran kaldıklarını sorgulamak. temel sebebin insanların kendinden daha zeki birine karşı duydukları hayranlık (şahsen ben kendimden zeki birine hayranlık duymam - zaten pek karşılaşmadım) olduğunu düşünüyorum.
öte yandan insanlara bugüne kadar inanmış ve öğrenmiş olduklarının dışında bazı cevaplar sundu. hafiften sınırları zorlanan topluluklar bu duyguyu sevdiler. belki çoğusu bilim adamı olmak istedi. bu çok daha anlaşılabilir ve makul bir sebep.
önemli bir sebep te ana karakterlerin başarılı olmasıydı. walter bishop şahaneydi, yarı deli yarı dahi korkusuz meraklı dengesiz.. william bell'in kulakları yeter. (şahsen ben olivia'nın orantılı fiziğine hürmeten izledim diziyi, yeterince çıplaklık bulamadım bundan çok müzdaribim ilk kez burda söylüyorum)
neyse yani özetle, iyi oldu böyle bi dizi olması.
Benim hayranlık sebebim de senin gibi Walter Bishop karakteriyle John Noble. Fringe'de ilk bölümden itibaren hayranlıkla izlediğim ve devamında da ilgimi hep canlı tutan walter karakteri olmuştur. Olivia ve Peter'ın da etkileri göz ardı edilemez tabii.
Yorum Gönder